Yayına Hazırlayanlar: Özgür Külcü, Tolga Çakmak ve Şahika Eroğlu
Yayınyeri, Yayınevi: İstanbul, Hiperyayın
ISBN: 978-605-2015-86-5
e-ISBN: 978-605-2015-85-8
Giriş
Bilgi toplumsal kültürün oluşumunda ve sonraki kuşaklara aktarılarak devamlılığının sağlanmasında etkili bir unsurdur. Doğayla olan etkileşimin yoğun olduğu tarım toplumunun oluşumunda bilgi, doğadaki varlıkların üretim amacıyla etkin kullanımını sağlamış, sanayii devrimi ile üretkenliğin temelini oluşturmuştur. Özellikle basın ve yayıncılık araçlarının gelişimiyle yaşanan bilgi patlaması bilgiyi tek başına bir sektöre dönüştürmüştür. Tüm çağlarda bilgi üretimin temel dinamiği olmuştur. Bilgiye erişme ve bilgiyi doğru bir şekilde kullanmaya yönelik çabalar insanlığın ilk zamanlarından bu yana varlığını sürdürmüştür. Toplumsal anlamı olan bilgiyi derleyen, çeşitli düzenleme sistemlerini yapılandırarak işleyen, bu bilgileri erişime sunan kütüphaneler, arşivler ve müzeler sundukları hizmetlerle toplumsal değişimlere öncülük etmiş, hem kültürel birikimin oluşmasında hem de toplumsal kalkınmanın sağlanmasında yerini almıştır.
Bilginin kullanıldığı alanlardaki değişim doğal olarak kullanım şekillerini ve bilgiyi elde etmeye yönelik beklentileri de değiştirmiştir. Bu değişime uyum sağlamak ve beklentileri karşılayabilmek için kütüphane, arşiv ve müzelerde sunulan hizmetler de çeşitlenmeye başlamıştır. İlk başlarda belirli bir fiziksel mekânla sınırlı olan ve dolayısıyla dar ölçekli bir kullanıcı grubuna ulaşabilen bu hizmetler, gelişen bilgi ve iletişim teknolojileriyle birlikte web ortamına taşınmış, zaman ve mekândan bağımsız bir şekilde daha fazla kullanıcıya hitap etmeye başlamıştır. Özellikle mobil uygulamalarla birlikte kütüphaneler, arşivler ve müzeler insanların her daim yanlarında bulundurdukları cihazların da içerisinde yerlerini almışlardır. Bununla birlikte bu cihazlar taşıdıkları özellikler ve taşınabilir yapılarıyla sınırsız bir bilgi havuzuna erişim sağlayarak günlük hayatın olmazsa olmazları haline gelmiştir. Bu durum bilginin, bilgi hizmetlerinin ve bilgi yönetiminin günlük hayattaki yerini ortaya koymak açısından dikkat çekicidir.
Chris Anderson’un 2012 yılında yayınladığı ve 2014 yılında “Geleceği Üretenler” olarak Türkçe’ye çevrilen “Makers, Crown Business” başlıklı kitabında da ifade ettiği gibi belki de dijital çağın en heyecan verici dönemindeyiz. Üretimin dijitalleşmesi olarak da ifade edilen dijital çağ, bilginin dijital ortamda kullanılmasıyla ortaya somut ürünler çıkarmaya dayanmaktadır. Nesnelerin Interneti (IoT), Endüstri 4.0 gibi makine-makine etkileşiminin konuşulduğu, dijital devrim olarak da yorumlanan bu çağ, dijital ortamda yapılan bir dizi tasarım ve süreç sonunda ortaya çıkan ürünlere diğer bir ifadeyle gerçek dünyada vücut bulan nesnelere ve uygulamalara sahne olmaktadır. Daha önce dijital göçmen, dijital yerli, X, Y ve Z kuşağı olarak adlandırılan gruplar da (genel anlamıyla kullanıcılar da) birer dijital tasarımcı görevini üstlenmekte; dijital ortamı aktif bir üretim veya gerçeği oluşturma ve arama aracı olarak görmektedir. Bu doğrultuda bilgi merkezleri, kullanıcıların dijital ortam üzerinden ürün ortaya çıkarmalarına imkân tanıyan hizmetler geliştirmeye yönelik girişimlerde bulunmaktadır. Bu girişimlerle bilgi merkezleri, kullanıcıların dijital ortamı kullanarak üretimde bulunmalarına ya da üretim zincirinin bir parçası haline gelmelerine ortam hazırlamakta; kendi başına yayıncılık (self-publishing), 3D yazıcılar, yaratıcı mekânlar (makerspace), kendi başına yap (DIY) ve oyunlaştırma gibi uygulama ve hizmetlerle alışılagelmiş çizgilerinin ötesine geçmektedir. Dijital tasarımcı olan kullanıcılarının beklentilerini karşılamaya çalışan bu kurumların geliştirdikleri hizmetler günlük hayat içindeki yerlerinin daha da genişlemesinde etkili olmuştur.
Belirtilen bu gelişmeler ışığında içeriği planlanan “Kamusal Alan olarak Bilgi Merkezleri ve Yenilikçi Yaklaşımlar” başlığını taşıyan bu kitapta bilgi merkezlerine yönelik uygulama ve yaklaşımlar alanında uzman akademisyen ve araştırmacılar tarafından on iki bölümde kaleme alınmaktadır. Bununla birlikte kitap bir bütün olarak değerlendirildiğinde bilgi merkezlerini çizginin ötesine taşımaya yönelik yenilikçi ve farklı yaklaşımları çok yönlü olarak sunmaya çalışmaktadır.
Dr. Tolga Çakmak – Dr. Şahika Eroğlu
Atıf
Külcü, Ö., Çakmak, T. ve Eroğlu, Ş. (Yay. haz.) (2017). Kamusal alan olarak bilgi merkezleri ve yenilikçi yaklaşımlar. İstanbul: Hiperyayın